meftun.

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Cover Image for Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Dünle beraber Gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait... Şimdi, Yeni şeyler söylemek lazım...

Yazmayalı bir seneden fazla zaman olmuş..

Bu blogu, hayata bakışımın çok köklü bir değişimden geçtiği, aklımda deli soruların olduğu bir zamanda açmıştım.

Bu soruların ortaya çıkışını tetikleyen bir çok faktör vardı, özellikle de Türkiye gibi, günden güne ne yaşayacağınızı bilemediğiniz, yaşananları mantıklı bir temele oturtmanın, anlamlandırmanın zor olduğu bir ülkede yaşıyor olmanın bunda büyük bir etkisi vardı şüphesiz.

Buna paralel olarak, ta çocukluk yıllarımdan bu güne, bir "taraf" olmayı, bir futbol takımı kadar basit dahi olsa sorgusuz sualsiz bir topluluğa aidiyet beslemeyi ve bundan kendisine bir kimlik devşirmeyi "başaramamış" birisi olarak, toplumun bütünü ile kutuplaştığı ve herkesin bir tarafta yer alma ihtiyacı hissettiği ve belki daha vahimi, var olan kimliklerine daha da bağnazca ve sorgulamaksızın sarıldığı bir dönemde her geçen gün kendimi daha da yalnız hissedişim, tüm öğrendiklerimin, bildiklerimin ve tecrübe ettiklerimin ötesinde bir gerçekliğin olması gerektiği konusunda beni farklı arayışlara yöneltti de diyebilirim sanırım.

Şimdi aradan uzunca bir zaman geçti, hayat durumumda bir çok değişiklik oldu bu süre içerisinde, ama bunlardan çok daha önemli bir değişim daha oldu ki, bu yazıyı yazmamın temel sebebi de bu..

Artık aklımda deli sorular yok.

Kimseye herhangi bir soru sorma ihtiyacı da duymuyorum artık; zira tüm soruların temelde aynı soru ve tümünün yanıtının da temelde aynı yanıt olduğunu kavramış bulunuyorum.

Sanırım bu durumu en iyi Mevlana ifade ediyor:

Sebepleri öğrenmek isteyerek, delirmenin eşiğinde çaldım kapıyı.. Kapı açıldı ve gördüm ki, içeriden çalmaktaymışım.

Bundan yıllar önce duyduğum, o zaman çok anlamlandıramasam da bana yine de çok derin gelen, Hz. Ali'nin şu sözü de artık çok daha fazla anlam ifade ediyor:

İlim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttılar

Ve aynı şekilde, dillerimize pelesenk olsa da, dilimize pelesenk olan ve kalbimizde yer etmemiş diğer tüm hakikatler, inançlar ve kavramlar gibi anlamını tamamen yitirmiş olan Yunus Emre'nin meşhur şiiri de...

İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendin bilmezsin Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne Kişi Hak'kı bilmektir Çün okudun bilmezsin Ha bir kuru ekmektir

İşte bu yüzden yazma arzusu tekrar belirdi içimde; benim gibi soruları olanlara belki bir yanıt, bir işaret ışığı olur ümidi ile, o bilgelikten payıma düşeni, kavrayabildiğim, deneyimleyebildiğim ve dilimin döndüğü ölçüde paylaşmak istiyorum.

Şimdi yeni şeyler söylemek zamanı..

Tekrar buluşmak üzere.

Sevgi ile..